Liderlik, etkili sunum teknikleri, satışta ikna vb eğitimlerde ortak nokta tribünlere oynamak. Başka bir ifadeyle duygulara hitap etmek.
Herkes amaçlarına ulaşmanın peşinde etkili yöntem arayışında. Bu yöntemlerin karşı taraf üzerindeki olası olumsuz etkileri çok fazla sorgulanmıyor çoğunlukla.
Bunu biz yaparken, “Bizim her zaman haklı olduğumuza” ve “Aslen bizim faydamızın diğerlerinin faydasının üzerinde olduğuna” inanıyoruz. Zaten biz melek olmasak da, genel anlamda ahlaken iyi bireyler olarak tanımlanabiliriz.
Peki bizim duygularımız pompalandığında, bunun bizim için iyi olduğuna nasıl karar verebiliriz ? Sömürülmeye, kullanılmaya, yanlış yönlendirilmeye çalışılıyor olabilir miyiz ? Yapan bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde bizim faydamız ile ilgilenmiyor olabilir mi ?
Pathos, Aristo tarafından gündeme getirilmiş, etkili hitabet sanatının 3 temel unsurundan biri. Duygulara hitap etme olarak ifade edilebilir.
Hikaye anlatma, etkili görsel kullanımı ve nötr/soğuk kelimelerin duygusal olanlarla değiştirilmesi yoluyla ulaşılabiliyor.
Birisi hikaye anlatmaya başladığında, duygusal görseller ve laflar paylaştığında, eleştirel düşünme süzgecini devreye almak gerekiyor. Kanıt ve veri ile destekleniyorsa ne ala. Aksi durumda dikkatli olmalı.
Yalan olduğunu bile bile iltifat ve övgü beklemek, gerçekleştiğinde ise kendimizi iyi hissetmek gibi bir durum söz konusu olabilir bu konuda da.
Duygusal yükseliş durumunu yaşamanın verdiği haz, gerçeğin farkına varma motivasyonuna üstün geliyor olabilir.