Cumartesi, 24 Ağustos 2024 17:47

SİNYAL GÖNDERENLER

Yazan
Öğeyi Oyla
(1 Oyla)

 

 

Gerçeklikten uzak, tuhaf fikir ve inanışlara sahip insanlarla dolu bir dünyada yaşıyoruz.

 

Komplo teoricileri, akışta kalanlar, yokuşta yorulmayanlar dört bir yanda.

 

Evrene mesaj gönderenler, kesenin ağzını açana el verenler, şifacı peygamberler aralarda saf tutuyor.

 

Buzzword'cular, trend hunter'lar, fashionable idea'cılar sosyal medyada ekmeğinin peşinde.

 

Havalı olduğu veya havalı göründüğü için belli fikir ve inanışları sahiplenen insanlar var. Modaya uygun kıyafet seçer gibi fikir ve inanış seçiyorlar.

 

"Bu fikir bana yakışır mı?"

 

"Bu şekilde düşünmek, konuşmak, yazmak şık mı?"

 

"Benim tarzıma uyuyor mu, benimle ilgili doğru mesajları iletiyor mu?"

 

Hepimiz fikir ve inanışlardan oluşan zihinsel modellere sahibiz.

 

İyi kararlar alabilmek ve hedeflerimize ulaşmak için; bu modellerin yeterince doğru veya yeterince az yanlış olmasına ihtiyacımız var.

 

Tek kriter gerçeklik değil bu arada. Hız, verimlilik, kendi içinde tutarlılık ve işlenebilirlik gibi başka kriterler de önemli, bu modeli oluştururken. Bu yüzden seçiciyiz fikir ve inanışları benimserken.

 

Akademisyen Dan Williams inanış ve fikirlerin sinyal gönderme işlevinin de önemli bir kriter olduğunu öne sürüyor bu süreçte.

 

Bazı fikir ve inanışları, dünyayı doğru bir şekilde modellemek için değil, ne tür insanlar olduğumuza dair sosyal sinyaller göndermek için onayladığımızdan bahsediyor.

 

Ultra sosyal varlıklar olarak, refahımızın ve başarımızın en büyük belirleyicisi genellikle başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğü. Hedeflediğimiz sosyal guruba kabul edilmek, saygı görmek ve statü elde etmek için elimizden geleni yapıyoruz.

 

Gurup üyelerince arzu edilen özelliklere işaret eden şeylere muazzam yatırımlar yapıyoruz.

 

Örneğin, finansal başarıya işaret eden ve bu yönde sinyaller veren lüks mallara deli paralar harcıyoruz.

 

Kabile dayanışmasına katıldığımıza işaret etmek için maliyetli ve bazen can sıkıcı gurup ritüellerine zaman ve kaynak ayırıyoruz.

 

Bu sosyal sinyal gönderme ihtiyacı, yaptığımız garip ve irrasyonel davranışların önemli bir kısmının arka planında yatan itici güç.

 

Ayrıca, insanların tuhaf fikir ve inanışlarının çoğunu da bu ihtiyaç yönlendiriyor.

 

Tamamen sinyal verme değeri için seçilen kıyafetler oldukça tuhaf olabildiği gibi, tamamen izlenim yönetimi amacıyla seçilen fikir ve inanışlar için de aynı şey geçerli.

 

Tuhaf fikir, görüş ve yargıların arka planında epistomolojik bir yapı yok bir anlamda. İmaj yönetimi ve sosyal sinyal gönderme amacı taşıyan bu tip tuhaf fikir ve inanışları kanıt göstererek değiştirmek mümkün gözükmüyor.

 

 

 

 

 

Okunma 218 defa