Yardım en ulvi insani erdemlerden birisi.
Amaca hizmet edecek şekilde ihtiyaç duyulduğunda yapılan yardımlara aklı başında kimsenin itiraz etmesi beklenmez/beklenmemelidir.
Hem ülkeler arası hem ülkelerin kendi içlerinde, gelir ve servet dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesine yönelik bir emniyet supabı görevi yerine getiriyor bu yardımlar.
Gelelim olumsuz tarafına.
Yardımın sistemik bir hal alması ve büyüklüğünün her geçen gün artıyor olması; düzende bir şeylerin ters gittiğinin, bazı şeylerin yanlış olduğunun ispatı gibi.
Peki, yardımseverler yardıma devam etmek yerine, sorunun asıl kaynağına neden odaklanmıyorlar ?
Yani neden sistemi kaynakları daha adil dağıtacak şekle dönüştürmek için çaba sarf etmiyorlar ?
1) Hakettiklerinden fazlasını aldıklarının farkında olan bir grup, vicdanlarını rahatlatmak için yardım ve sadaka yolunu seçiyor. Fakat sistemin ve kendi pozisyonlarının değişmesini istemiyorlar.
2) Başka bir grup hakettiğinden fazlasını aldığının da bilincinde değil. Yardımı üstünlüklerinin ispatı, başarılı olmalarının teyidi olarak görüyor. Onlar seçilmiş insanlar. Ego tatmini peşindeler.
3) Diğer bir grup, iktidarı ele geçirmenin ve sürdürmenin ana yollarından biri olarak görüyor yardım mekanizmasını. Yardıma muhtaç topluluklar oluşturup veya muhtaç olanları muhtaç bırakıp, oy deposu olarak kullanıyorlar.