Epistemik kopuş günlerinde yaşıyoruz.
Her neden sorusuna verdiğiniz cevaba, "O neden öyle peki?" sorusuyla karşılık veren çocuğunun sonu gelmez neden sorularından pes edip, "Ben öyle diyorum, ondan..." cevabı vermemiş kimse var mıdır acaba ?
"Nasıl?" ile birlikte "Neden?" sorusu öğrenme ve anlamlandırma faaliyetlerinde kritik bir öneme haiz.
Karar, yargı ve inançlarımız için iyi sebeplere sahip olabilmek, ancak neden sorusu ile ulaşılacak bir gerekçelendirme ile mümkün.
Çocukların ardışık neden sorgulamaları benzeri; sebep arayışımızda her neden sorusunun başka bir neden sorusuna yol açması problemine verilen isim "Epistemik Regresyon Problemi (Epistemic Regress Problem).
Şüpheciler bu problemin dayandığı mantıktan hareketle, sebeplerimizden hiç bir zaman emin olamayacağımızı savunurlar.
Diğerleri ise üç grupta çözüm önerisi getirirler.
1. Temelcilik (Foundationalism): Ardışık neden sorularını sorduğumuz bir kaç seviye sonunda, gerekçelendirmeye ihtiyaç duymadığımız temel bir inanca ulaşırız.
2. Döngüselcilik (Coherentism): Gerekçelendirme doğrusal değildir. Karmaşık bir ağ yapısında olan inaçlarımız doğru bir şekilde ilişkilendirilip tutarlı bir şekilde bağlandığında gerekçelendirme gerçekleşir.
3. Sonsuzculuk (Infinitism): Neden sorgulamasının herhangi bir sonu yoktur. Gerekçelendirme denilen şey zaten böyle bir şeydir.
Epistemolojik kooop, koop, kop...