Bankaların genel kredi karşılık oranlarında, 1 Ocak 2017 tarihinden geçerli olacak şekilde özellikle KOBİ kredileri için indirime gidildi. Kredi riskinin sistem kaynaklı olarak arttığı ortamda aksi yapılması gerekirken, algı yönetimi amaçlı anlamsız bir düzenleme.
-
100 TL, % 10 maliyetle bir yıl vadeli borçlandığınızı düşünün.
-
Bir yıl sonra maliyeti ile birlikte 110 TL geri ödemeniz gerekiyor.
-
1 TL bedelle 100 adet ürün alıyorsunuz borçlandığınız bu parayla.
-
Amacınız her ürünü % 13 üzerine kar koyup toplamda 13 TL kar etmek.
-
Her bir adedi % 13 karlı fiyat olan 1,13 TL’den satıp, 100 x 1,13 = 113 TL para kazanmayı planlıyorsunuz.
-
113 TL geri dönüş tutarından, maliyeti ile 110 TL olan borcunuzu ödeyip 3 TL net kar etme niyetindesiniz.
-
Diğer taraftan aldığınız ürünler fire veriyor/bozuluyor. 3 adet ürün bozulduğundan satamıyorsunuz.
-
Satabildiğiniz 97 (100-3=97) adet üründen 97 adet x 1,13 TL/adet = 109,61 TL geri alabiliyorsun ve 110 TL borcunu geri ödeyemiyorsun.
Bankacılık denilen şey basit olarak yukarıdaki hesap üzerine kuruludur. % 10 faiz vaad edip mevduat alan banka, üzerine % 3 ekleyip % 13 ile kredi verir ve kredilerin % 3’ü batar ise, bir yıl sonunda mevduatın 10 TL faizini ödeyemez.
Kredilerin % 3 battığı, mevduat faizlerinin % 10 olduğu bir ortamda, bir bankanın hiç kar etmeden sadece mevduat faizi ödeyebilmesi için kredilere uygulaması gereken faiz (1,10 / 0,97) - 1 = %13,40’dır. Kredi batığı % 8 olduğunda, mevduat faizleri % 10 iken kredi için karsız faiz oranı % 19,57’dir.
Toplanan yabancı kaynaklar için uygulanan getirisiz/düşük getirili zorunlu karşılıklar, sermaye maliyeti operasyonel giderler vs. yukarıdaki % maliyet hesabına dahil değildir.
Kredi denen şeyin her koşulda bir kısmının geri ödenmeyeceği gerçeği çerçevesinde, finansal tabloların daha gerçekçi sonuçlar ortaya koyması adına, yasal otorite kredilerin vadesinde ödeme problemleri yaşanmasını beklemeden bir kısmını genel kredi karşılığı adı altında gider gösterme zorunluluğu getirmiştir.Yukarıdaki ilk örnekte, % 3 fire vereceğini bile bile, bir finansal tablo düzenleyip, 3 TL kar göstermek, finansal tablo okuyucularını veya borç verenleri yanıltmak anlamı taşımaktadır. Doğru raporlama 0,39 TL zarar gösterilen raporlamadır.Buna rağmen, 3 TL kar raporlayan banka, mevduat yatıranları, borç verenleri ve yatırımcılar özellikle de küçük yatırımcıları aldatmaktadır.
Devlet, mevduat yatıran tasarruf sahiplerini ve küçük yatırımcıları korumakla mükelleftir. Bunlar finansal okuryazarlığı ve risk bilinci düşük olan gruptur. Bankaların batan kredileri % 3 ise genel kredi karşılıklarının bu orana yakın belirlenmesi gerekmektedir. Oysa devlet oranın bunun üzerinde olması gerçeğine rağmen, KOBİ kredileri için genel kredi karşılık oranını % 1'den % 0’a çekmiştir.Bu düzenleme bankaların karlarını olduğundan yüksek göstermeye yönelik bir düzenlemedir. Bu yolla bankalar üzerine baskı oluşturarak kredi faizlerini baskılamayı amaçlamaktadır. Daha önce özellikle bireysel kredi ve kredi kartı borçlarındaki uzun vadeli yeniden yapılandırma düzenlemesi ile birlikte, bankacılık sistemi finansal tablolarını makyajlamaya yönelik bir düzenlemedir.
Kredi takip oranları artarken sizin kredilerden gider gösterilen kısmı azaltmanız; sorunlu hale gelen kredileri yeniden yapılandırarak sorunsuz gibi göstermeniz varolan gerçek durumu değiştirmez.(Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre, Haziran 2016 itibariyle, varlık yönetim şirketlerine satılan sorunlu kredilere rağmen, sektör takipteki kredi oranı % 3,03’tür)
Yurdaer Etike
Etike Eğitim ve Danışmanlık